Uludağ’ın eteklerinde, Bursa’nın doğusunda, şehir merkezine yakın denebilecek bir konumda yer alan ve buna rağmen tarihi dokusunu koruyabilmiş küçük, sakin ve özgün bir köy Cumalıkızık. Rivayete göre köye, Cumalıkızık isminin verilmiş olması bir cuma günü kurulmuş olmasından ileri geliyormuş. Tesadüf o ki biz de bu tarihi köyü bir cuma günü ziyaret ettik.
Köy, Bursa kent merkezinden otomobille takribi 12-13 km ve şehir içi trafiği de hesaba katarsak 25-30 dakika sürüyor. Cumalıkızık Bursa şehrinin Yıldırım ilçesine bağlı bir köy. Şehirden ayrılan sapaktan köyün girişine kadar olan yolun, tek şerit ve asfalt olması güvenli, rahat bir yolculuk sonunda köye ulaşmanızı sağlıyor. Köye giden bu yolun her iki tarafında yol boyunca yemyeşil ağaçlar ve tek tük evler görebilirsiniz. Köye ulaştığınızda arabanızı park etmek için gerekli alan da mevcut. Köyün içine belli bir noktaya kadar araba ile girmenize izin veriliyor fakat bana sorarsanız köyün gerisinde arabanızı bırakıp gezinize yürüyerek devam etmeniz bölgeyi keşfetmeniz açısından daha yerinde bir karar olacaktır.
Girişte sizi sağlı sollu hediyelik eşya satıcıları karşılıyor. Ahşaptan yapılmış şekerlikler, kaşıklar, baharatlıklar çocuklara oyuncaklar, renk renk boncuklardan yemeniler… Meydana varmadan önce köyün güneydoğusunda küçük bir köy mezarlığı var. Mezarlığı geçtikten sonra meydanın tam ortasında kocaman dallarıyla adeta köyü kucaklayan asırlık bir çınar duruyor. Çınarın etrafındaki tarihi konaklar mavi, sarı, yeşil renkleriyle meydana renk katıyor. Köyün içine doğru giden yol; köyün tarihi dokusuna ayrı bir hava katan irili ufaklı taşlarla döşeli. İçlere doğru ilerledikçe hediyelik eşya satıcılarından başka, bahçesinden topladığı erik, kiraz, ya da el emeği erişte, hamur işi ve benzeri ürünlerini satan köylü kadınlara rastlıyorsunuz. Tarihi konakların hemen hepsi lokanta, kafeterya gibi hizmetler veriyor. Sabah erken saatlerde gelip tercihen tarihi konaklardan birinde kahvaltı edebilir, çayınızı kahvenizi yudumlarken avlusunda yakacak odunları yığılı, minicik pencereli bu evlerin içinde tarihi bir yolculuğa çıkabilirsiniz.
Biz köyün üst sokak denilen, ormana sınır olan noktasına kadar çıktıktan sonra biraz soluklanmak istedik. Sokağın başında yer alan yeşil konakta mola verdik. Konağın iç avlusundan çıkan merdiveni tırmanıp üst kata çıkınca gördüğümüz köy manzarası harikaydı. Yağmur eşliğinde içeceklerimizi yudumlayıp manzaranın tadını çıkarmak çok iyi geldi.
Köyün içine doğru ilerleyen yokuşlu yolu tırmandıkça Bursa şehrinin bir bölümü ve Uludağ’ın batısında yer alan sık ormanlar da manzaralarınızdan biri haline geliyor. Biz küçük ziyaretimiz için yağmurlu ve sisli bir günü tercih etmemiş olsaydık çok daha renkli bir Cumalıkızık manzarası göreceğimize emindim ama olsun bu haliyle de beni cezbetmeyi başardı diyebilirim.